Enişte - Einstein

Einstein’la bir alakam yok olum şey yapma. Güzel bi şey anlatıcam. Daha önce fark ettin mi bilmiyorum ama “enişte” ve “einstein” kelimelerindeki harfler hemen hemen aynı. Eğer “enişte” kelimesinin dilimize geldiğini bilmiyorsan yazıyı oku da azıcık bilgilen.

Şimdi bu Einstein sülalesi çok zekiymiş. Bunu cebine koy, her şeyi buna göre düşüncez.

Bak güzel bi yere gelcek olay, vay be diceksin.

Başlıyoruz.

“Baldız baldan tatlıdır” sözünü bilir misin? Bunu da koy cebe.

“Anasına bak kızını al”ı da bilirsin sen. Söylememe gerek yok koymuşsundur cebe.

N’oldu şimdi? Elimizde enişteyle alakalı iki söz var.

Topluyoruz bunları:

Not: bu yazıda ilkokul hocama inat elma ve armutlar toplanmıştır.

Uzun yıllar önce herifin teki hatununa tutturmuş,” ananı görcem, bacını görcem” diye. Hatun durumu çakmamış. Tamam demiş tanıştırayım.

Tabi ben böyle anlatıyorum anla diye. Hikayeye çevirdim tarihi, kolay öğren diye.

Neyse bu adam bakmış ki müstakbel baldızı ve kayınvalidesi taş.

Hemen hatunuyla evlenmiş. İçgüvey gitmiş.

Yani bir erkek daha ne ister: 3 tane taş gibi hatunla aynı çatı altında.

Neyse bir gün bu herife sormuşlar, “neden karının annesini ve kardeşini grmek istedin?” diye.

Demiş “Anasına baktım çünkü ileride annesi gibi olacak. Kendimi bile bile ateşe atamazdım. Bacısına baktım çünkü bilirsin baldız baldan tatlıdır. Evin içinde genç güzel bir hatunun dolaşması her zaman güzeldir.”

Lan demişler Einstein kral adamsın. -Albert olan değil bu dedesinin dedesinin dedesi gibi bi şey-. Demiştim ya bu sülale baya zekiymiş. Hatta kasabalarında “einsteinlar gibi adamsın” diye bir tabir varmış.

Neyse aradan zaman geçiyor. O kasabada yaşayan Türk’ün biri, Türkiye’deki akrabalarına mektup yazıyor. Bu olaydan bahsediyor. Türkçe yazıldığı gibi bi dil olduğu için Einstein oluyor bizim enişte. Ondandır enişteyle alakalı bu kadar söz olması.

Bak oku Einstein enişteyn gibi okunuyor.

Biliyoruz da atıyoruz olum.


Benim de içinde bulunduğum plasenta sıvısı alkolmüş!

Başlık dikkatini çeksin diye böyle yazmadım.

Bildiğin alkolün içinde yüzmüşüm aylarca. Düşünsene abi aylarca alkolün içindesin. Çok orijinal değil mi? Bence öyle. Bu arada yazıma o kadar özeniyorum ki anlatamam. Yazıma dediğim kalemi tutuşum, kağıdı tutuşum falan. İsteyince güzel yazabiliyormuşum ben.

Döndüm.

E ne diyodum. Ya aslında benim bu yazıyı yazmamdaki en büyük etken –etmen de olabilir-: "bu neyin kafası, şaka mısın, alküllü müsün, neden dalga geçiyosun” gibi sorulardır. Sanırım derdimi anladın. Doğal halim bu. Onun için şey ettim ben. Yoksa ne dediğin umrumda değil.

Şaka lan gel umrumda.

Bu arada başlık dikkatini çeksin diye öyle dedim.

Kandırdım seni.

Okuttum yazımı.

Okumadım falan deme. Bariz okudun.

Şu an ne yapıyorum bi bilsen.

Yazı kısa oldu diye devamlı enter’a basıyorum.

Tamamdır yeterli bu kadar.