3-5 Adımda bizi tavlama sanatı.

Bugün gizli kalan her şey su yüzüne çıkacak dostlar. Her şeyi bir bir anlatıyorum.

*Gel(-)git

Erkekleri köpeğin yapmanın en garanti yollarlından biridir.. Ne demek bu “gel(-)git taktiği”? Şöyle: Yer yer yakınlaşıyorsun ve bi anda pat diye çekiyorsun kendini. Sonra bi bakmışsın, prensesmişsin gibi davranılıyor.

*Takmıyorum Seni

Mesela sabah gördüğünde selam veriyorsun konuşuyorsun falan sonra da o gün tanımıyor gibi yapıyorsun. Ama böyle bildiğin tanımıyor gibi yapacaksın tamam mı. Kesinlikle bakışma olmayacak. Takmıyorsun işte anladın dimi?

*2. Taktiği:

Olayı yarışa döndür abi. Karışsın ortalık. Karışsın ki göstermelik olanı geçmeye, sana yaranmaya çalışsın, ilgi manyağı yapsın sizi. Şöyle açıklayabiliriz bu durumu: kulvarında tek yarışçısın ve birinci oluyorsun ya işte böyle olmasın durum; biri daha olacak ki geçmeye, geçilmemeye çalışsın. Birinin senden ilgilendiğini görmesi güzel olur. Yani 2. olması her zaman sizin lehine olacaktır bu yüzden çok önermiyorum, ters tepebilir. Saçma diyen olabilir ama biz erkekler yenilgiyi hazmedemeyiz.

*Benim tarzım …

Bu taktik sana yazılıyor mu onu anlamak için yapılan bi taktiktir. Erkek dediğin … gibi giyinir yada davranır dersin, yani zarf atarsın. Baktın dediklerin yapılmış. Senin karşında ezik ve yaranmak için elinden geleni yapıyor anlamına gelir. Anlarsın sanırım bu erkek sana yazılıyordur.

*İlk mesaj

İlk buluşma bitip ayrıldıktan sonra ilk mesajı atan yenilmiştir. İpleri karşı tarafa vermiştir. Sen mesajı attığın an al işte beğendi beni moduna giriyor ve n’oluyopoposu kalkıyo karşı tarafın. Onun için kesinlikle ilk mesaj atan olma. Bekley biraz, 1 saat sonra olmasa da ilerleyen saatlerde mutlaka mesaj atarız biz. Yani n’apıyoruz? Hem ilk buluşmada hem de ilerleyen zamanlarda ilk mesajı kesinlikle atmıyosun.

*Profilden bakma

Erkekler için en önemli bakışlardan biridir. Bodoslama bakınca pek bi anlam ifade etmez, sadece beni kesiyor denir. Ama profilden bakınca “vuu bana bakıyooor” denir. Profilden, gülümseyen bi yüzle bakılınca biz erkeklerin içleri erir. Yani özellikle ona baktığının göstergesidir ve cidden erkeği etkiler. Bol bol kullanılması önerilir.

*Hislerini belli etme

Hislerini “evet abi, bu çocuk pişti” dediğiniz ana kadar hislerini coşturma, dizginleyin. Gül, eğlen ama dediğim gibi coşmay.

*2ye 1

Msn’de konuşurken iki enter’ına tek cevap ver. Ayı şekilde mesaj atarken de böyle yap. Kısa ve net cevaplar. Ayrıca geç mesaj at. Sanki onu bekliyomuş gibi olmasın.

He bu arada bunları abartıp, insanı da boğmayın ne de olsa arada istisnalar vardır. Ayrıca bunlara uyarak kendinden de uzaklaşma. Günün birinde kendin olursun sonra bi bakmışsın erkek kaçıyor. Dikkat edile.

ANLATTIKLARIM SADECE ERKEK UYGULANDIĞINDA GEÇERLİ OLUP, KIZLAR ÜZERİNDE DENENMESİ OLUMSUZ SONUÇLAR DOĞURABİLİR.

Ben de bir zamanlar çocuktum!

Heyt be!

Ben çocukluğumu, bakkala gönderildiğimde üstü kalsınların tedavülden kaldırıldığında kaybettim. Bakkala gitmenin tek nedeniydi belki de bu. 1 kuruş da olsa o para üstü benimdi ya benim! Ayaklarım kıçıma değerdi be bakkal yolunda para üstü var diye.

Ben çocukluğumu, çizgi filmlerin yerini dizilerin aldığında kaybettim. Hayalet Avcıları, Tenten, Richie Rich, Tsubasa gitti yerlerine gerçek insanlar, gerçek hayatlar geldi. Tsubasa’nın saatlerce oval sahada koşuşunu izledim, onun gibi koştuğumu hayal ettim lan ben!

Ben çocukluğumu, hani şu Ülker’in yuvarlak ortası delik susamlı bisküvisi var ya, ona parmağımın girmediğini anladığımda kaybettim. Parmağımızı ortasına sokar alırdık içinden hep “ehe bak naaptım oluuum” derdik (: Böyle bütün parmaklarıma geçirir tek tek yerdim falan.

Ben çocukluğumu, misafirlerin “çocuklar yer” diye getirdikleri çikolataların artık gelmemeye başladığında kaybettim. Misafir demek çikolata demekti. Biz de alırdık bakkaldan ama misafirlerin getirdikleri bi başkaydı be. Ne getirmişler ne getirmişler derdim bizim valide sultana, o da hep azar çekerdi “ayıp ayıp” diye.

Ben çocukluğumu, ayakkabılarla ilgili tek derdimin; bağcıklarını bağlayamadığım için bağcığın sonu gelinceye kadar attığım kör düğümlü zamanlardan, acaba hangi ayakkabıyı alsam diye düşünmeye başladığımda kaybettim.

Ben çocukluğumu, hangimizin bisikleti daha hızlı gidiyor’un yerini hangimizin arabası daha hızlı gidiyor aldığında kaybettim. Uçurtmalarımızı yarıştırırdık, hangimizinki daha yükseğe çıkacak diye. Benim vardı bi tane kartal şeklide. Nasıl yükselirdi yaa, ipi yetmezdi. Kandırmıştım arkadaşlarımı ben yaptım diye ama nerdeee oyuncakçıdan almıştık annemle (:

Ben ocukluğumu, karne yerine transkript peşinde koşarken kaybettim. Karnenin eve gidiş yolunda oluşturduğu kıpırtı var ya –bi de hepsi beşse sormayın keyfimi- işte onun tarifi yoktu.
O “hepsi beş” demek için eve nasıl koştuğumu hatırlıyorum da ah ulan diyorum şimdi.

Ve ben çocukluğumu, çayın içine düşen bisküviyi almaya çalışırken ansızın kaybettim.

Evet ben kayıp çocukluğumu arıyorum.

Bi' başlık bile bulamadım bak şimdi!

Şimdi ben size sahillerin korkulu rüyaları "sap veya abaza" diye tabir edilen canlıları anlatıyorum. İyi okuyun, sınavda buradan 2 soru var.

Nasıl tanırsınız bunları? Hemen tarif ediyorum: ultra çakma gözlük ve özellikle rayban, alevli falan böyle bi garip şort -tabi bazıları farklı modellere de sahip-, sonra çok keskin ve arayan gözlere sahip bi bakış, muhakkak sigara. Gördüğünüz anda en yakın erkeğin arkasına saklanın yani o kadar söylüyorum. Bordo bereliler 1, bunlar 2 o derece.

Ne yapar bu canlılar? Bi’ şey yapar. Daha doğrusu bi’ şey yapabilir: “kız kesmek” eylemi. Evet sadece kesmek. Öyle erken saatlerde falan gelip havluları sermezler. Genellikle 3 sularında gelip yoğunluk ve özellikle dişi popülasyonu nerede fazlaysa oraya kurulurlar. Aynı zamanda bu tür şeylerde kafaları çok çalışır.

Neden geç gelirler? Çünkü erken saatlerde geldiklerinde etraflarında “sap, abaza” olmanın verdiği güçle bir çember oluşur ve kimse o çemberden içeri gir(e)mez. Neyse konuya dönüyorum. Bu gözlem ve analiz yeteneği o kadar gelişmiştir ki hangi kesimde kız fazla bilirler, sanırım doğalarında var. Aynı zamanda gözleri de o denli gelişkindir ki en az bir kartal kadar iyi görür. 500m’den üstsüz birini farkedebilirler. Algıları inanılmazdır. Kelebek gibi uçup, elizabete takılırlar.

Peki nasıl harekete geçerler? Bu canlıların en bilindik yöntemleri “top atma” diye tabir edilen rahatsız edici harekettir. Eğer bi’ erkek gurubu üstüne birden fazla top atarsa sen de bu durumdan nasibini almışsındır. “aha bana da yaptılar” diyorsun duydum. Sakın seni güzel bulduklarını düşünme, dişi olman yeterli bunu yaşaman için.

E bi de bunların su oyunları vardır. Deve güreşi, kule, dipten kum çıkartma, sahilden yardırıp hızlıca suya atlama gibi. Neyse uyarı yapıyorum. Kızsanız ve yanınızdan biri deniz gözlüğüyle geçiyorsa veya yakınında takılıyorsa çok yüksek ihtimalle dikizleniyorsunuzdur. Bakış açıları nedir bunların? Öyle bunlardan derin şeyler bekleme. Yazımı direk oku, altında bi anlam arama. Nasıl keserler yani onu söylüyorum. Olabildiğince yakından, belki yarım metre, yermişçesine ve son derece seksi(!). Genellikle bi arkadaşını karşısına oturtup, onunla konuşurmuş gibi yapıp keserler. Evet evet aynen öyle. “bak bak çok pis kesiyo beni” diye de böbürlernirler.

Peki ne yapmak gerek bu durumlardan kaçınmak için? Bu kesişlerden hiçbir şekilde hiçbir durumda hiçbir yerde kaçış yoktur. Evli de olsanız, 50nizde de olsanız. İlk yapılacak şey yanınızda göstermelik de olsa bir erkek bulundurmak. Tercihen yapılı ve psikopat tipli biri olabilir. Mümkünse halk plajlarından uzak durup, ücretli yerlere yönelin.

Yüzük takarsam kurtulur muyum? Hayır. Dedim ya evli de olsanız kaçış yoktur. Ayrıca kesinlikle kuytu köşeleri seçmeyin. Seçerseniz de giderken kamufle olun ki sizi görüp damlamasın yanınıza. Aslında pek de çözüm yoktur. Kalabalık gruplar halinde gidin tek çözüm bu gibi. Ya iki saattir boşuna anlatıyorum. En temizi doldur küveti abicim, al eline kitabını. Oh mis kafan rahat eder hiç olmazsa.

Ya aslında ben başka bi şey anlatacaktım da sonra bi anda konu daldan dala oldu falan buraya kadar geldim. Ne anlatacaktım onu da unuttum. Zaten anlamışsındır bi bağlantısızlık var yani (: Ama ne yapabilirim uçtu gitti aklımdan.