Şşt bak bi, yemek tarifi veriyorum!

Malzemeler: evde ne varsa.
Hazırlanışı: Şimdi mesela benim evde dün şey vardı; domates, patates, soğan, biber, mantar, patlıcan, tavuk eti, bikaç baharat, salça, sonra bi de ne vardı dur geliyo aklıma bekleee... heh limon limon.
Neyse şimdi anlatıyorum. limonu, salçayla baharatları da şekilleri itibariyle kuşbaşı doğramıyoruz.
Geri kalan her şeyi kuşbaşı kuşbaşı doğruyoruz. Sonra biber ve soğanları önden zeytinyağıyla kızartıyoruz. Ben zeytinyağı kullanıyorum isteyen istediğini kullanır. Böyle arada açıklama yapıyorum ki "lan nasıl olcak o iş" demenizi istemem. Biber ve soğan öldükten sonra içine geri kalan tüm malzemeleri tencereye atıyoruz. Tencere dediğim soğanların falan olduğu tencere he, yanlış olmasın. Sonra 1dk falan böyle çeviriyosun kısık ateşte. Önceden ısıttığımız 2 bardak suyu içine döküyoruz. Tuzunu da atıyoruz. Pişmeye bırakıyoruz.
Yemek 15 dakika da pişer ama isteğe bağlı çok sulu ya da susuz olmasını istiyosan biraz daha kaynatabilirsin.
He bu arada salça 1 yemek kaşığı.
Dün ben oyuna dalıp biraz susuz bırakmışım ama susuz da inanılmaz olmuş.
Ellerime sağlık.

Kola ve pilavla çok güzel gidiyo. Şimdi pilavın tarifini vermiyorum. Çok uzar.


Not:
1 ortaboy soğan
3 biber
2 domates
1 ortaboy patlıcan
2 ortaboy patates
15 mantar
1 parça kemiksiz tavuk göğsü
al bunlar da bunlar kullanım miktarları.

Siz hiç "ortanca" oldunuz mu ?

Nerden baksan 2x senem ortanca çocuk olmakla geçti. Ne zor işmiş be kardeşim bu ortancalık... Kardeşini döversin; "aman o küçük, dokunma", ablandan şiddet görürsün; "abladır, büyük o, kim bilir ne yaptın da dellendirdin!" denir. Üstüne bi de azar işitirsin.
Ben de birine göre küçük, diğerine göre de büyüğüm. Ben de onlara tanınan tüm haklardan yararlanmak isitiyorum. Biraderle atışmamızda Mehmet büyük o ne derse o olcak densin.
Evet evet bunu istiyorum tam olarak.
Tek çare bunları evden postalamaktır. Aha ablam evlendi, birader askere gidiyor. Tekim artık...
Tekim de bu olayların geçtiği evle ilişiğimi kestiler. Şuan evin anası da benim, kardeşi de, babası da.
Vakti zamanında ortanca olmak zor gelirdi, isyankar staylaydım. Şimdi de bildiğin tekim lan.
Sahibinden ikinci el, temiz, tercihen doktordan; anne, baba ve kardeşler aranıyor!

Dur ben bi' şey yazıyorum.

Çiçeği burnunda bi bloggerım ben. Bak daha ne yazmam gerekiyor onu bile bilemiyorum. Yazmam gerekiyor derken; bi' gereklilik yok, baskı da yok. Yok yani boş durmak istemedim ondan yazıyorum. Bu da sıvama bölümüydü. Şimdi "tüyü nereye dikiyorum" adlı konuyu yazıyorum.
Aslında yazıyorum yerine yazacağım yazacaktım da -al yine oldu işte- bünye alışkın değil "yazacağım, geleceğim, edeceğim" demeye. "Gelcem, gitcem, etcem" oh ne güzel mis gibi. Neyse tüyü şöyle dikiyorum ben.

Aaa benim de var sanırım artık.

evet lan senin de var valla bak!